22 Ağustos 2010 Pazar

KREDİSİ TAZMİNATI KADAR MI?


Türkiye'ye geldiği günden bu güne bir çok özelliği değişti Frank Rijkaard'ın...Sempatikliği ve gülen yüzüyle taraflı tarafsız herkesin sevgilisiydi oysa...Şimdi ise sürekli gergin, sorunları hep kendi dışında arayan, mazeret uyduran sevimsiz bir adam oldu çıktı.
Bu sene Fenerbahçe maçı hariç çıktığı her maçta kalesinde iki gol gören Galatasaray'a hala 4-3-3 sistemini uygulamaya çalışıyor.
Kusura bakma Rijkaard!
Burası ne İspanya, Galatasaray ne de Barcelona...
Burda futbol sert oynanır, dişe diş oynanır.Puan aslanın midesindedir çünkü...
Senin elinde İniesta, Xavi gibi orta alanda topa çok sahip olan, gerektiğinde defansa dönük oynayabilen, forvette top ayağına yapışan Messi gibi yıldızların yok.Ne hacet 4-3-3'e
Oynatmaya çalıştığın sistem Galatasaray'a bir gömlek büyük.
Ya kabullen ben yapamadım de istifa et, ya da ayağın yere sağlam bassın.
Bir lafım da Galatasaray Yönetimine;Sayın Polat ikinci haftada ligin dibine batmış, Avrupa Ligi playofflarında meçhule doğru yelken açmış, taraftarı iki haftada takımına küsmüş bir takımın teknik direktörünü niye hala tutarsın.
İnsanın aklına şu soru geliyor doğrusu;
Sayın Yönetim; Siz de Rijkaard'ın kredisi tazminatı kadar mı ?
Ha ben Fenerbahçeli'yim bana komaz.
İşin doğrusu şu ki Cimbomsuz da lig olmaz.
Selamlar...

Hiç yorum yok: